Bu Blogda Ara

23 Ocak 2011 Pazar

Adnan Polat kıskaçta

Genel anlamda baktığımız da bu yönetimi başarılı bulanlar da var bulmayanlar da..Nedir peki başarı?
Borçları temizleyip mali anlamda düzlüğe çıkmak mı, yoksa kupalara kupa eklemek mi? Yoksa her ikiside mi?
Galatasaray Spor Kulübü başkanıysan eğer bunların birinden dahi vazgeçemezsin.Galatasaray Türkiye'dir diyorsan eğer kusura bakma ama başarılı değilsin.

Futbol takımının başarısızlığı hatta bunun da ötesinde umut vermeyen futbolunu gözlerinle görüp kılını bile kıpırdatmıyorsan başarılı değilsin.Stat açılmadan bir gün önce statla uğraşıyorum yoğunum diyorsan başarılı değilsin sayın Polat.Bu stat 10 şampiyonluktan değerlidir derken belki haklısın ama ne yazık ki biliyoruz ve algılıyoruz ki bu başarısızlığını örtmek için öne sürdüğün bir bahane.

Peki Helvacı efendinin emrettiği üzere istifa mı etsin sayın Polat.Cevap nettir NE MÜNASEBET!!!
Şöyle bir düşünelim neler oluyor Galatasaray'da..
2 ay sonra Galatasaray'da yönetimin açıklayacağı raporların(özellikle mali düzenlemeler) ibra edilmemesi yönünde bir anlaşmanın olduğu dolaşıyor kulaktan kulağa.Bu da tam olarak şu oluyor;Eğer ibra edilmezse önümüzdeki seçimlerde Adnan Polat dahil hiçbir yönetici başkan adayı olamayacak.İşte Helvacı'nın da kelimenin tam anlamıyla tutuşmasının da sebebi bu.
Biraz daha geriye gidecek olursak şirket birleşmesi tamamlanmadan önce Galatasaray'a en büyük gelir sağlayan şirket Galatasaray Pazarlama A.Ş idi.Bu şirketin başındaki isim şu anda başkanlık adaylığını açıklayan Cemal Özgörkey.Adnan Polat'ın kazandığı son seçimde en büyük katkı şüphesiz Özgörkey'den geldi.

Ve çok değil 2 ay önce Adnan Polat yurtdışındayken,başkanın ben gelmeden toplanmayın demesine rağmen  BAŞKANsız toplanan yönetim kurulunun başında Mehmet Helvacı vardı.Cemal Özgörkeyin de istifasını sunmadan hemen önceki Galatasaray Lisesi mezunları zirvesindeki isimler ise dikkat çekici..Mehmet Helvacı Cemal Özgörkey ve Ali Dürüst.Evet Ali Dürüst(Adnan Polat'ın kadrolu muhalifi) ve o da bir liseli..

Böylesine büyük bir camianın 2.başkanının kalkıp da başkana 24 saat mühlet vermesi kesinlikle kabul edilebilir bir davranış olamaz.Bahsettiğim olayları da şöyle bir birleştirir ve Mehmet Helvacı'nın "Ben Galatasaray'a hizmet ediyorum,Polat'a değil,İstifa etmiyorum" açıklamasını da göz önünde bulundurursak tek bir tablo ortaya çıkıyor.Özellikle Canaydın döneminden sonra patlak veren Liseli-Alaylı kapışması bizleri bekliyor.Eğer sürpriz gelişmeler yaşanmazsa liselilerin bu seferki adayı Özgörkey görünüyor.Çünkü bu çıkışının ardından Polat'ın istifa etmeyeceğini ve sadece kendisinin aday olmak için istifa etmesi halinde liselilerin oyunu bölmekten başka birşey yapamayacağını bildiği için Helvacı yönetimde kalacak ve kaos ortamı yaratacak Dürüst ise seçim propagandasını  ağır abilerle gizli ve derin görüşmelerle sürdürecek

Galatasaray da bir kaos ortamı yaratılması ve bütün bunların üstüne  Galatasaray terbiyesiyle yetişmiş büyüklerin çıkıp "Polat çok yıprandı,istifa etsin" demesi  de mi tesadüf?
Seçimleri kazanmak için birtakım girişimlerde bulunmak bu işin doğasında vardır buna itirazımız yok.Fakat başkanın kuyusunu kazmak,tüm Türkiye'nin gözleri önünde 24 saat mühlet verip tehdit etmek ağızlarından düşürmedikleri Galatasaray etiğinin acaba hangi kuralıyla örtüşüyor.

En başında bahsettiğim gibi evet takımımız gerçekten sportif anlamda başarısız ve umarım bu yeni transferler başarılı olur.Çünkü biz kazanmaya alışmış bir taraftar kitlesiyiz ve kazanmayı karakter edinmiş futbolcu topluluğu görmek istiyoruz.Muhalif kesim yönetimin sadece sportif değil mali anlamda da başarısız olduğunu iddia ediyor umarım yanılıyorlardır..

Hepinize Galatasaray dolu günler diliyorum...

Bahattin KIZILGÖK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.